Online Üniversite










Nihayet elime ulaşan Semerkand Aile dergim Mart sayısında güzel bir konu yayınlamış.Baya süredir temsilcimle benden kaynaklanan nedenlerden dolayı görüşemediğim için dergimde elime geç ulaştı tabi, dolayısıylada konuyu geç görmüş bulundum.Ama konu çok hoşuma gittiği için bende blogum'da yayınlamaya karar verdim.Tamamen kopyala yapıştır yapmak istiyorum orjinal yazıyı bozmak yada ek yapmak istemiyorum.Çünkü gayet yalın bir dille anlatılmış.Okuyunca zaten sizde anlayacaksınız.Yazı şöyle.
Bilişim çağı insanı olarak her geçen gün bir yenilikle tanışıyoruz. Bu yenilikler karşısında ilk zamanlar gösterdiğimiz şaşkın tavrımızı geride bırakalı ise çok oluyor. Artık hayatımızı kolaylaştıran, işlerimizi daha çabuk yapmamızı sağlayan ve tatmin eşiğimizi yükselten gelişmelere hemen uyum sağlıyoruz. İnternetten alıveriş yapmak, faturaları oturduğumuz yerden ödemek, uzaktaki sevdiklerimizle görüşmek hepimiz için sıradan şeyler haline geldi. Ülkemizde bunlar kadar bilinmeyen fakat internetle beraber her geçen gün yerini sağlamlaştıran ve ulaştığı kitleyi istikrarlı bir şekilde büyütmeye devam eden bir başka yenilik ise “online eğitim.”

Online eğitim, yapısı bakımından uzaktan eğitim metotları arasında sayılıyor. Bununla beraber modern eğitim yöntemlerini takip etmesi, teknolojiyle iç içe olması ve sağladığı başarı oranı ile açık öğretim, mektupla öğrenim gibi diğer uzaktan eğitim metotlarından oldukça farklı bir yerde duruyor. Öğrenci ile öğretmenin yüz yüze iletişim kurmadığı online eğitimde dersler internet üzerindeki videolar, öğrenciye gönderilen kitap, CD gibi yazılı, sesli ve görsel materyaller, öğrencinin dilediği zaman girip faydalanabileceği web sayfaları vasıtasıyla işleniyor. Online eğitim gören bir öğrenci aldığı dersin öğretmeniyle e-posta ya da telefon yoluyla iletişim kurmakta da neredeyse sınırsız bir özgürlüğe sahip. Online eğitim, diğer uzaktan eğitim metotlarının aksine öğrencinin kendi başına bırakıldığı değil devamlı desteklendiği bir sisteme sahip.

İnternet kullanımındaki geçmişi sebebiyle online eğitimle bizden çok önce tanışan ve bu sistemin hem kullanımında hem de geliştirilip pazarlanmasında diğer ülkelerden açık ara önde olan A.B.D’de hemen her üniversite örgün öğrenimin yanı sıra öğrencilerine “online eğitim” imkanı da sağlamakta. Yükseköğrenimde online eğitimin yaygınlaşması ve geliştirilmesini desteklemek amacıyla kurulmuş bir organizasyon olan SLOAN-C verilerine göre Amerikan üniversitelerinde 2007 yılı güz döneminde en az bir dersi online alan 4 milyona yakın öğrenci var.

Ülkemizde ise online eğitim önce Sakarya Üniversitesi ve bazı vakıf üniversiteleri tarafından uygulamaya kondu. Ardından birçok devlet üniversitesi de online eğitime bünyesinde yer vermeye başladı. Son birkaç yıldır özellikle online yüksek lisans pek çok öğrenci tarafından tercih edilirken, yüksek lisansa ilaveten online ön lisans programları da tercih kitapçıklarında kendine yer buldu. Son olarak Sakarya Üniversitesi Türkiye’nin ilk online lisans eğitimini “Bilgisayar Mühendisliği” alanında önümüzdeki yıl başlatacağını duyurdu. Bu ilk online lisans çalışması derslerin yüzde otuzu kampüs ortamında verilecek olsa da Türkiye’de online eğitimin yaygınlaşması açısından umut vadeden bir adım olarak görülebilir.

YURTDIŞINDA ONLİNE ÖĞRENCİ OLMAK

Yurtdışındaki okullar Türkiye’deki durumdan farklı olarak online lisans, yüksek lisans, doktora ve sertifika programları açısından öğrenciye geniş seçenekler sunuyor. Bu sebeple ülkemizde online eğitime yönelen öğrencilerin önemli bir kısmı yurt dışındaki okulları tercih ediyor. 2004 yılında Citizens’ High School’dan, 2008 yılında ise Grantham University’den mezun olan Melda Baki bu öğrencilerden biri. Bundan yaklaşık on sene önce henüz internet toplumun geneli tarafından bu kadar yoğun kullanılmıyorken yurt dışındaki okuluna kaydolmuş Melda. Kendisi için bile yeni olan bu sistemi çevresine anlatmak, motivasyonunu diri tutmak pek kolay olmamış başta. Melda o günleri şu şekilde özetliyor: “O yıllarda aldığım tepkiler, genelde bana belli edilmemeye çalışılsa da olumsuzdu. İnsanlar bu şekilde motive olup ders çalışmanın mümkün olmadığını, sınavların kopya ihtimalinden dolayı gerçek sınav gibi olmadığını, Amerika’daki okulumun para almak için beni kandırdığını söylediler. Tabi bütün bu olumsuz düşünceler, ben okula devam ettikçe azaldı. İnsanlar okuldan gelen kitaplarımı, okulun sınavlar konusundaki ciddiyetini, bana karşı olan güvenlerini gördükçe bu sistemi kabul edilir görmeye başladılar.”

“TÜRKİYE’DEKİ İNSANLAR ŞÜPHECİ YAKLAŞIYOR”

Melda gibi online eğitimi tercih eden Nuray Özyurt’un çevresinden aldığı tepkiler ise yurtdışında yaşıyor olmasından dolayı daha farklı. Çevresindekilerin genellikle Amerikalı olduğunu söyleyen Nuray’ın arkadaşları online eğitime aşina oldukları için gayet pozitif davranmışlar. Arkadaşlarının destekleyici ve motive edici yaklaşımlarının kendisini çok olumlu etkilediğini söyleyen Nuray’ın Türkiye’deki tanıdıkları ise aynı desteği göstermemiş. Aradaki farkı anlatırken şunları söylüyor: “Türkiye’deki tanıdıklarım genelde şüpheci yaklaşımlarda bulundular. Online okullar maalesef hala gerçek okul değilmiş gibi, gerçek ve yeterli eğitim verilmiyormuş gibi ya da kolaymış gibi bir genel izlenim var. Amerikalılar bunun böyle olmadığının ve akredite (yetki verilmiş) bir okul olduktan sonra online ya da örgün olsun, eğitim açısından bir fark olmadığının bilincindeler.”

“ONLİNE EĞİTİM ARTISI ÇOK OLAN BİR SİSTEM”

Her öğrencinin online eğitimi tercih etme sebebi bir diğerininkinden farklı. Kimi küçük çocukları olduğu için, kimi çalıştığı için, kimi kariyerinde değişiklik yapmak istediği için, kimi bulunduğu ülkede eğitim alma imkanı olmadığı için, kimi de kampüste aldığı derslerin yanı sıra online dersler de alarak eğitimini hızlı tamamlamak istediği için bu sisteme dahil oluyor. Her ne sebeple online eğitim alırsa alsın neredeyse tüm öğrencilerin ağız birliği ettiği şey online eğitimin artısı çok olan bir sistem oluşu.

Melda online eğitimle okuduğu süre boyunca “öğrenci olmanın” yaşamın başka yönleriyle tanışmasına engel olmadığını söylüyor. “Hayatım bu eğitim sistemi sayesinde okul-dershane-ev arasında koşturarak değil kendi yaptığım planlara göre devam etti” derken online eğitimin en bilinen sloganına da gönderme yapıyor: “İstediğin zaman, istediğin yerde öğrenci ol.” Online öğrenciler ders saatlerini ve ders çalışacakları mekanı rahatlıkla diğer işlerine göre ayarlayabilirken, sadece bir okuldan mezun olunabilecek sürede yeni bir dil öğreniyor, bir işte çalışarak tecrübe kazanıyor ya da sosyal ve düşünsel gelişimlerine katkı sağlayacak her türlü etkinliğe katılabiliyorlar.

“BİRKAÇ ÜNİVERSİTE OKUDUĞUMU SANIYORLAR”

Online eğitim öğrenci merkezli yani bilgiyi keşfetmeyi, kendi kendine öğrenmeyi öğreten bir sisteme sahip. Bu sebeple her öğrenci diğer metotlarla vakit kaybetmeden kendi öğrenme stiline göre ders çalışıp, bilgiyi en kolay ve kalıcı şekilde elde edebiliyor. Online okullar öğrencilerine ders kitaplarıyla beraber “kendi kendine öğrenmeyi” anlatan rehber kitapçıklar da gönderiyor ve öğrencinin nasıl öğrendiğini, nasıl hatırladığını bulmasında ona yön gösteriyorlar.

Merve Yıldız, Penn Foster College’da online eğitim gören bir öğrenci. Online eğitimle tanışmadan önce merak ettiği her konuyla ilgili bir kursa gitmesi gerektiğine inanıyor ve çoğu zaman sadece bu zorunluluktan ötürü öğrenmekten vazgeçiyormuş. Fakat online eğitimle bir yere gitmeden, birilerinden dinlemeden de öğrenilebileceğini görmüş. “Üniversiteyi online okumamın bir avantajı varsa o da herhalde “öğrenmeyi öğrenmektir” diyor ve ekliyor: “Kendi kendime öğrenmeyi bir kez başardıktan sonra o kadar çok alanda ilerledim ki çevremdekiler birkaç üniversite okuduğumu sanıyor.”

Online eğitimin en bariz artılarından biri de ders videoları ve diğer materyallerin yirmi dört saat ulaşılabilir olması. Bu durum öğrenci açısından esnek ve verimli zaman kullanımı sağlamakla kalmıyor, online eğitimi uluslararası etki alanına da sahip kılıyor. Online tartışma gruplarında öğrencilerin dış görünümleri, uyrukları ve başka diğer etkenlerin ayrımcılık oluşturması gibi sorunlara da rastlanmıyor. Öğretmenlerin ve danışmanların online öğrencilerle daha yakından ilgileniyor olması öğrencilerin en çok vurguladığı avantajlardan biri. Bu ilginin en önemli sebebi birçok okulun online öğrencileri ile örgün öğrencilerine aynı diplomayı veriyor olması ve bu sebeple online öğrencilerinin de en az örgün öğrenciler kadar başarılı olmalarını istemesi.

DİPLOMA BİR “TIK” ÖTEDE DEĞİL!

Tüm bu avantajlarına rağmen online eğitimi tercih eden her öğrencinin mutlaka başarılı olacağını söylemek de pek doğru olmaz. Online eğitimin avantajlarından yararlanabilmesi için öğrencinin bu eğitim sistemine uygun niteliklere sahip olması gerekiyor. İç disiplinini sağlayamayan, hedef belirlemekte zorlanan ve yeterli dil eğitimine sahip olmayan bir öğrenci online eğitimle yol alamayacaktır. Online eğitimi tercih eden öğrenciler kendi niteliklerinin farkında olmalı ve alacakları eğitimin örgün eğitimden kolay olmadığını hatta kimi zaman daha zorlayıcı olabileceğini göz ardı etmemeliler.

Online eğitim, gerek yaşam koşulları gerekse manevi hassasiyetleri sebebiyle mevcut eğitim yollarını seçemeyen bireylere teknolojiyi kullanarak yeni bir kapı aralıyor. Örgün eğitimden uzak kalan pek çok genç bu sayede, hassasiyetleri konusunda herhangi bir sıkıntıya düşmeden eğitimini tamamlama fırsatını yakalıyor.

YÖK YURTDIŞINDAKİ ONLİNE OKULLARA DENKLİK VERİYOR MU?

Yakın bir zamana kadar yurt dışında online olarak alınan eğitimin Türkiye’deki denkliğinin netleşmemiş olması öğrencilerin kafasını karıştıran bir konuydu. Fakat YÖK “Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliği”nin 8. maddesinde yaptığı düzenleme ile online eğitimi de bazı şartlara tabi olarak denklik kapsamına aldı. Buna göre denklik başvurusu yapmak için;

1-Online eğitim alınan okulun bulunduğu ülkenin yetkili kurumu ve YÖK tarafından da tanınan bir akreditasyon kurumu tarafından akredite edilmiş olması,

2-Alınan online diplomanın okulun bulunduğu ülkede bir üst eğitime girişte kabul edilmesi,

3-Eğitim programının toplam kredi sayısının o ülkede aynı programın örgün eğitim kredi toplamına denk olması ve kredinin 1/3’ünden fazlasının sanal ortamda verilmemiş olması gerekmektedir.
Kredilerin tamamının sanal ortamda alınması durumunda ise denklik başvurusunun kurul tarafından ayrıca bir değerlendirmeye tabi tutulacağı belirtilmiştir.

ONLİNE ÖĞRENCİLERE ÖNERİLER

Melda Baki Tahiroğlu / Grantham University Yazılım Mühendisliği Mezunu
• Bu sistemi tercih ederken, başaracağınıza inanmalısınız. İnandıktan sonra her şey çok daha kolaylaşacaktır.
• Etrafınızdan gelecek olumsuz düşüncelere kulaklarınızı tıkayın. Siz inandınız, bu sistemi seçtiniz ve başaracaksınız. Sadece bu düşünceye odaklanın.
• Prensiplerinizi koruyun. Sınav geçmek için değil öğrenmek için çalışın.
• Kendinize özel bir çalışma alanı oluşturun. Sizi motive edecek rengarenk kalemleriniz, defterleriniz çalışma alanınızda bulunsun. Ders çalışma saatlerinizde ev halkından sizi rahatsız etmemelerini rica edin.
• Ders için oluşturduğunuz plana sadık kalın ve arkadaşlarınızın da sizin ders planınıza saygı duymalarını sağlayın.
• Ders çalışmak, sizi sosyal aktivitelere katılmaktan alıkoymasın. Planlarınızı bu şekilde düzenleyin. Bu sayede yaşamdan kopmadan okula gitmenin, bir şeyler öğrenmenin keyfine varırsınız.

Hatice BEKTAŞOĞLU • 54. Sayı / KAPAK KONUSU

0 yorum:

Yorum Gönder